Yağ Birikimi ve Yağ Kaybı Fizyolojisi: Bilinmesi Gerekenler
Yağlar, proteinler ve karbonhidratlarla birlikte insan vücuduna yapı ve enerji veren üç temel makro besinden biridir. Bununla birlikte, vücutta çok fazla yağ biriktiğinde de ters etki yapabilir. Bu yazıda, yağ birikimi ve yağ kaybının fizyolojisine bir göz atacağız.
Yağ, enerji elde etmek için kullanılmadığında, genellikle ‘vücut yağı’ dediğimiz yağ dokusu rezervlerinde birikir. Fiziksel egzersiz ve fit olmanın temel amaçlarından biri de fazla yağlardan arındırılmış sağlıklı bir vücuda kavuşmaktır. Perde arkasında neler oluyor? Vücudunuz nasıl yağ biriktirir ve kaybeder?
Çoğu uzman, hamilelik sırasında Anti-Müller hormon (AMH) ve androjen seviyelerinin yüksek olmasının, ergenlik çağına gelindiğinde bu sendroma yol açabilecek bazı genlerin ifadesine neden olabileceğine inanıyor.
Bu hastalığın çok çeşitli semptomları vardır. Çoğu, yüksek androjen seviyeleri ile ilgilidir.
Polikistik over sendromu ismini yumurtalıklarda oluşan çok sayıdaki sıvı kistten alır; ancak semptomlar bundan çok daha ileri gitmektedir. İşte en sık görülen semptomlardan bazıları:
Önce bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Vücudunuzun yağlı doku rezervlerinde bulunan yağların tamamı günlük diyetinizde tükettiğiniz yağlardan gelmez. Elbette, belirli bir günde yaktığınızdan daha fazla kalori tüketirseniz, bu kalori fazlası yağ yapmak için (ve bazen de kas yapmak için) kullanılacaktır.
Bu, vücudunuzun aşırı yağları, proteinleri ve karbonhidratları işleme biçimi nedeniyle olur. Bu maddelerden herhangi biri enerji üretmek için kullanılmazsa, esterleştirme adı verilen bir işlemle yağ dokusunu oluşturan sarımsı bileşiklere dönüştürülür.
Bu hastalık, hastanın sağlığını riske atabilecek bir dizi komplikasyona sahiptir. Obezite bunlardan biridir; ancak diyabet, uyku apnesi, yüksek tansiyon ve alkolik olmayan hepatik steatoz özellikle sık görülür ve önemlidir. Yeme bozuklukları, depresyon ve anksiyete de yaygındır.
Polikistik over sendromunun tedavisi karmaşıktır. Bu hastalığı tedavi etmenin belirli bir yöntemi yoktur, bu nedenle doktorlar genellikle komplikasyonları önlemek ve semptomları en aza indirmek için diyet bazlı önlemleri seçerler.
Bu hastalık, hastanın sağlığını riske atabilecek bir dizi komplikasyona sahiptir. Obezite bunlardan biridir; ancak diyabet, uyku apnesi, yüksek tansiyon ve alkolik olmayan hepatik steatoz özellikle sık görülür ve önemlidir. Yeme bozuklukları, depresyon ve anksiyete de yaygındır.
Polikistik over sendromunun tedavisi karmaşıktır. Bu hastalığı tedavi etmenin belirli bir yöntemi yoktur, bu nedenle doktorlar genellikle komplikasyonları önlemek ve semptomları en aza indirmek için diyet bazlı önlemleri seçerler.
Öyleyse, bir insanı şişman yapan nedir veya vücudunuzun aşırı yağ birikmesine neden olan nedir? Diyetinizde uzun bir süre fazla kalori almanızdır.
Ters süreç, bir kalori açığı oluşturduğunuzda gerçekleşir. Bu enerji açığı, vücudun yağ asitlerinin oksitlenmesinden gerekli enerjiyi almasını sağlar. Vücut, bu yağ asitlerini, yağ rezervlerini oluşturan trigliseritleri (bir tür yağ hücresi) parçalayarak alır.
Bu süreç, vücudunuz enerjiye ihtiyacı olduğunu anladığında başlar. İlk olarak kaslardan ve karaciğerden glikojen yakmaya başlar. Bunun nedeni, vücudunuzun (ve özellikle beyninizin) alternatif enerji kaynaklarına başvurmadan önce glikozu yakıt olarak kullanmayı tercih etmesidir.
Çoğu durumda, diyet bazlı önlemler hastalığı kontrol altına almak için yeterli değildir. Oral kontraseptiflerin kullanımı yaygındır, çünkü testosteron gibi androjenik hormonları bağlayıp inaktive edebilirler. Bu şekilde hirsutizm ve akne gibi bazı semptomlardan kaçınmak mümkündür.
Ayrıca metformin de insülin direncini azaltmak için yaygın bir tedavi yöntemidir. Atorvastatin gibi statinler, metabolik sendrom semptomlarını azaltmak ve kan kolesterol seviyelerini düşürmek için başka bir seçenektir. Bu aynı zamanda hastanın vücut ağırlığını düzenlemeye de yardımcı olur.